Erdemli Gençlik Kulübü, Allah Resulü'nün getirmiş olduğu metoda her zamankinden daha fazla muhtaç olunduğunu belirterek Harran Üniversitesi'nde Siyer Yarışması standı ve Gazze Fotoğraf Sergisi açtı.
Erdemli Gençlik Kulübü tarafından Harran Üniversitesinin kampüslerinde Siyer Yarışması standı ve Gazze Fotoğraf Sergisi açıldı.
Düzenlenen etkinlik Osmanbey Kampüsü Yemekhanesi önü, İlahiyat Fakültesi, Eyyübiye Kampüs Yemekhanesi, Yenişehir Kampüsü Kafeterya ve Organize Sanayi Meslek Yüksekokulunda gerçekleştiriliyor.
Kimi öğrenciler Siyer Yarışması standını ziyaret ederek yarışmaya kayıt yaparken kimi öğrenciler ise soykırım altındaki Gazze’ye dair sergilenen fotoğrafları inceledi.
Sergi 10-11-12 Aralık’ta 11:00-13:00 arası açık olacağı bildirildi.
“Peygamber Efendimizi örnek alma adına burada Siyer Yarışması standımızı açmış bulunmaktayız”
Siyer Yarışması standı ve Gazze Fotoğraf Sergisi’ne dair konuşan Erdemli Gençlik Kulübü üyesi Mustafa Göksu, "Ayet-i kerimede buyurulduğu üzere, ‘De ki, eğer beni seviyorsanız Peygambere uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allahu Teâlâ Gafûr'dur, Rahîm'dir.’ Biz de bu şiarla Peygamber Efendimizi örnek alma adına burada Siyer Yarışması standımızı açmış bulunmaktayız. Üniversitede Erdemli Gençlik Kulübü olarak standlarımızı İlahiyat Fakültesi'nde, Osman Bey Merkezi'nde, yemekhanede, Yenişehir Kampüsü'nde ve Eyyübiye'de açtık. Bizim esas amacımız, burada insanların Allah Resulü'nün (aleyhisselatu vesselam) hayatını öğrenmesi, bu öğrendiklerinden ders çıkarıp bunu hayatlarına tatbik etmesidir. Bunu yaparlarsa bu bizim için en büyük kazanç olacaktır. Yarışmanın amacı da budur; güzel bir vesile olmaktadır. Esasen biz bugün Allah Resulü'nün hayatına, O’nun getirmiş olduğu metoda her zamankinden daha fazla muhtacız. Siyer kitabından ilgimi çeken bir bölümü paylaşmak istiyorum. Allah Resulü ile ilgili hem O'nun getirdiği hayat metodunun en iyi metot olduğunu söyleyenler sadece Müslümanlar değil, aynı zamanda gayrimüslimler de bunu itiraf etmektedirler. Mesela kitapta adı geçen bir bilim adamı, ‘Allah Resulü'nün getirdiği metoda bugün biz her zamankinden daha fazla muhtacız çünkü Allah Resulü bugün yaşıyor olsaydı, bizim için bu sorunları belki bir fincan kahve içmek kolaylığında çözüyor olacaktı.’ demiştir. Bugün, içinde bulunduğumuz durum, İslam âlemi ve insanlık bu hale geldiyse, bu Allah Resulü'nü örnek almamamızdan, O’nun getirdiği hayat metodunu tatbik etmememizden kaynaklanıyor. Hem gayrimüslimler hem Müslümanlar bunu itiraf ediyorlarsa demek ki bu bir hakikattir. Bu sebeple bizler de içinde bulunduğumuz bu durumdan kurtulmak istiyorsak, Allah Resulü'nün getirmiş olduğu hayat metodunu ele alacağız ve hayatımıza tatbik edeceğiz. Biz de bu amaçla kulüp olarak üniversitenin muhtelif yerlerinde Allah Resulü'nün hayatı öğrenilsin diye Siyer Yarışması standını açmış bulunmaktayız.” dedi.
“Kalpleri diri tutmak adına sürekli Gazze'yi hatırda tutmak gerekiyor”
Göksu konuşmasına şöyle devam etti:
“Gazze'yi unutmadık. Bugün İslam âlemi bu kadar kan ve gözyaşı içerisindeyse, bu Allah Resulü'nün getirdiği yola tabi olmamamızdan kaynaklanıyor; çünkü kendisi diyor ki ‘Müminler bir binanın tuğlaları gibidirler.’ Aynı zamanda, ‘Müminler bir bedenin azaları gibidir. Bedenin bir azasında eğer bir hastalık olursa, parmağında bir kesik olursa, o zaman bütün vücut bundan rahatsız olur, uyuyamaz, kendine gelemez.’ Biz bunun bilincinde olsaydık, bugün Gazzeli kardeşlerimiz, Suriyeli kardeşlerimiz ve dünyanın diğer yerlerinde zulüm altında olan kardeşlerimiz bu durumda olmazlardı. Bugün biz Siyer Yarışması stantlarının yanında zulmü tekrar hatırlatmak adına Gazze için bir fotoğraf sergisi açtık. Çünkü biliyoruz ki zulüm unutulduğu zaman tekrarlanır. İnsanların bedenleri öldüğü gibi kalpleri de ölür. İnsanların kalpleri ölmesin diye, kalpleri diri tutmak adına sürekli Gazze'yi hatırda tutmaları gerekiyor. Biz böyle düşünüyoruz, böyle bakıyoruz.” (İLKHA)