İyiliğin Getirileri 2

Değerli Kardeşlerim

Değerli Kardeşlerim.!

İYİLİK denince; Akla iyi şeyler gelir mesela; Hayır yapmak, Yardım etmek, İnsanın elinden tutmak , Fakirleri gözetmek, Açları doyurmak, Mazlumlara, mağdurlara üzülmek ve elinden geliyorsa zulme engel olmak ve Tüm Müslümanlara Dua etmek akla gelir ve gelmelidir.

Peki iyiliğin ölçüsü, sınırı varmı dır ? Yada herkese iyilik yapılmalı mıdır ? sorusu sorulur genelde. Geçen sorulan bir soruyu paylaşmak isterim soru şu: Ben bir yakın arkadaşıma borç verdim onun iş yeri vardı sonra soruşturdum ki çok borca girmiş ve arıyorum açmıyor ne yapayım hakkımı helal da etmiyorum. Dahası babası sattığı evin parasını ona vermiş borcunu ona vermiş onu da bahiste kaybetmiş. Tekrar istese borç vermem dedi hakkımı da helal etmiyorum.

Bende önce kendisine şu ayeti hatırlattım;

Eğer borçlu zorluk içindeyse, ona elverişli bir zamana kadar süre verin. Borcu sadaka olarak bağışlamanız ise, sizin için daha hayırlıdır. (Bakara süresi 280. Ayet

Ebu Hureyre (ra) dan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu:

Bu hadis önemli bir ikazdır. Dikkat buyurun.

“Kim insanların mallarını geri ödeme niyetiyle alırsa Allah onun ödemesini kolaylaştırır. Kim de malı tüketip, telef etmek (geri ödememek) niyeti ile alırsa ALLAH onun malını telef eder. ( Buhari, İstikraz, 2.)

Ve dedim ki hakkını helal edip etmemek konusunda muhayyersin .

Hakkını o vermese, Hesap gününde tas tamam alırsın tabii biraz yaşadığın mağduriyet seni üzmüş belliki. Takma kafana desem ne kadar tesselli ederim bilmiyorum.

Evet ! Herkese iyilik edilebilir mi ? Şayet parasal bir hayır olarak iyilik yapıyorsanız ve muhatap kişi, kumar oynayan biri ise vermeyin, Şayet içki içen biri ise, baly ve diğer madde bağımlısı ise vermeyin, hasılı kötü fiilleri varsa harama bulaşmışsa vermeyin. Ancak Fakir iseler ailelerine gıda yardımı yapılabilir. Ne verirsen elin ilen o da gelir senin ilen demişler.

İyilik konusu çokça geniş ve kapsamlı bir konu ne kadar yazsan bitiremezsiniz.

İyilik güzeldir ve ALLAH’ın sevgisini kazandırır. İnsanların sevgisini kazandırır. Ve şirkten ve büyük günahlardan kaçtığın müddetçe CENNETİ kazandırır. Kaybettirmez. Belki iyilik yaptığın kişinin sana yanlış yapması sanki yenilgi gibi görülse de kesinlikle iyilik yapan kazanmış, kötülük yapan kaybetmiştir.

ALLAH iyilik edenleri sever. Ayeti kerimesi var. sizi iyilikten soğutmasın bu ayeti hatırlayın. Ve iyilerle beraber olun. Üzülmeyin ve vicdanen rahat olun eğer kötülük yapmamış ve durmadan iyilik yapıyorsanız.

İyilik insanı insan yapan değerler bütünüdür. İyilik kötülüğün tersidir.

İyilik Kalpte nur, Yüzde ziynettir.

İyilik en büyük kazanım servet ve nimettir.

İyilik hem yapana hemde yapılana mutluluk getirir.

İyilik, belalara, musibetlere, Düşmanlıklara, pişmanlıklara bir settir.

İyilik iyi niyettir.

İyilik başlara taç, gönülere ilaçtır.

İyilik Merhemdir yaraya,

İyilik Berekettir paraya,

Selamet ve huzur verir araya.

Denizden selametle çıkarır karaya.

İyilik herkese nasip olmaz.

İyilik yapar gibi görünmeyin, iyilik yapın görünmeyin. !

İyilik et huzur bul.

Kötülük görsen de iyilik yap.

İyiliğe karşı iyilik her kişinin,

Kötülüğe karşı iyilik er kişinin.

İyilik yap denize at, balık bilmezse HALIK bilir.

İyiliği emret kötülükten sakındır.

ALLAHIN merhameti iyilere yakındır.

İyilik bazen, Bir yaşlınıın elinden tutup yolun diğer tarafına geçirmektir. Bazen, bir susamış bir hayvana su vermektir. Bazen, bir körü gittiği yere götürmektir. Bazen, borç vermektir ve sabretmektir süre vermektir hatta fakirse silmektir o borcu. İyilik bazen bir gülümsemedir. Selam vermektir. Zarar vermemektir. Fayda sağlamaktır. En başta kendine iyilik edeceksin ezmeyecek ve ezdirmeyeceksin kendini haramdan kaçacak ve helalle yetineceksin. Beladan uzak duracak ve musibetlere sabredeceksin.

Sabırla ve namazla ALLAH’tan isteyeceksin. Umudunu ALLAHTAN asla kesmeyeceksin hayra anahtar şerre kilit olacaksın.

İyilik ALLAH’ın kelamını anlamak ve uygulamaktır.

“Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz, kötülükten alıkoyarsınız ve Allah’a inanırsınız.” (Âl-i İmrân, süresi 110. ayet)