Kur'an mı yoksa biz mi değişmeliyiz?
Bu Kur'an bize uymuyor
Bu Kur’an bize uymuyor. Hayatımızla uyuşmadığı gibi yaşantımızı da kapsamıyor. İcra ettiğimiz mesleğimizle ilgili olmadığı gibi ortaya çıkardığımız sanatımızı, yazdığımız yazılarımızı, okuduğumuz kitaplarımızı da desteklemiyor. Düşüncelerimizle, söz ve eylemlerimizle yakından uzaktan ilgili ve alakalı da değil. O halde bu Kur’an değişmeli.
Keşke bu Kur’an’ın içindeki emir ve yasaklar değişerek bizim yaşantımıza uygun hale gelmiş olsaydı diyen insan sayısı bir hayli fazla. Keşke yaptıklarımızı, duyduklarımızı onaylasaydı. Keşke hesabımıza gelen, kitabımıza uydurduğumuz şeyleri kabul etseydi. Nasıl olsa bizler ilahi kelamın isteği doğrultusunda hayatımızı ve yaşantımızı değiştirmiyoruz, değiştirmek dahi istemiyoruz. Amma en önemlisi düşüncelerimizin ilahi emirlerle ters düşmesini de istemiyoruz. Çünkü bizler Müslümanız. Bizim değişmemiz söz konusu olmadığına göre bu Kur’an değişmeli. Yeniden yazılmalı, yeniden bize uygun emirler ve yasaklar serdedilmeli. Hiç olmazsa yaptıklarımızı dışlamayacak şekilde yorumlanmalı. Böylesi bir durum bizim huzurumuzu sağlayacağı gibi psikolojimizi de düzenleyecektir.
Faiz yapanlar bu Kur'an değişmeli diyor; içki içenler, haram yiyenler, domuz etiyle beslenenler bu Kur'an değişmeli diyor; kan davasını güdenler, cinayet işleyenler, yol kesenler, ortalığa şeker dağıtır gibi mermi dağıtanlar, insan canına kıymanın bütün bir alemi yok etmekle eşdeğer olduğundan bihaber olanlar bu Kur'an değişmeli diyor; kumar oynayanlar, loto ve totodan vazgeçmeyenler, statları kendilerine mabed edinenler bu Kur'an değişmeli diyor; Her platformda Allah’a asi olduklarını ilan eden şarkıcıları, artistleri, popçuları ve bilumum şeytanları kendisine rehber edinenler bu Kur’an değişmeli diyor; hırsızlık yapanlar, yankesiciliği meslek edinenler, oradan buradan devşirerek hayatlarını idame edenler bu Kur'an değişmeli diyor; namaz kılmayanlar, oruç tutmayanlar, zekat vermeyenler, hacca niyet edemeyenler, mushafı okumayanlar ve okumayı düşünmeyenler bu Kur’an değişmeli diyor; yalanı meslek edinenler, doğru söylemeyi beceremeyenler, yalan şahitliği sıradan bir iş görenler bu Kur'an değişmeli diyor; açılıp saçılanlar, her türlü sentetik boya ve badanayı üzerinde deneyenler, Müslümandan çok Yahudi ve Hristiyanlara benzeyenler, yüz metre ileriden topuk sesleriyle dişi olduklarını ulu orta deklare edenler bu Kur'an değişmeli diyor; puta tapanlar, nefsani arzularını din edinenler, Allah’ın dışındaki hemen her şeyi ilah edinerek peşi sıra uygun adım ilerleyenler, kural nizam tanımayanlar, kendilerince yeni kural ve kaide koyanlar bu Kur'an değişmeli diyor; değişimden yana olmayanlar tıpkı cahiliye dönemindeki insanların dedikleri gibi; "Ayetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya (bize) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.” (Yunus/15)
Cahiliye döneminde Ebu Cehil ve avaneleri gibi ticaretine, miras bölüşümüne, örf ve adetlerine, gelenek ve göreneklerine, giyim ve kuşamlarına uymayan ayetlerin değişimini isteyenler az değildi. Çocukların öldürülmesini yasaklayan ayetlerin cari olmasından rahatsız olan aristokrat kesim ayetlerin değişimini istiyordu Hz. Muhammed (s.a.v.)’den tıpkı günümüzün insanları gibi. Zaman ve mekan değişse de, çağlar ardı sıra ilerlese de insanoğlunun bu konudaki arzularında ve isteklerinde bir arpa boyu yol alamıyor. Hep yerinde sayıyor, hep etrafında dönüp duruyor.
Onlar, bu ayetleri indirenin Yüce Allah olduğunu kabule yanaşmıyorlardı. İlahi iradenin böyle olacağına inanamıyorlardı. Kendi kendine sahip olamayan insanların ortaya koyacağı kuralların daha iyi olduğuna inandıklarından ayetlerin değişmesini talep ediyorlardı hem de aşikar bir şekilde. Tüm bu taleplerin karşılığında Yüce Allah da bunun mümkün olmadığını yukarıda zikrettiğimiz ayetle bildirdi. O gün bugündür bunun böyle olduğuna inanıyoruz.
İman konusunda sorunu ve sıkıntısı olan kişiler, yaşamlarını ilahi emirler doğrultusunda değişime yanaşmayan insanlar, aradan geçen bunca zamana rağmen hala bu Kur’an’ın değişmesi gerektiğini direkt söylemeseler de farklı kelimeler ile dile getirdiklerine hemen her gün şahit oluyoruz.