
Umut sende kalk umutları yeşert
Denilir ki; Zekeriyya El-Ensar yaşı 60'a dayanmıştı
Denilir ki; Zekeriyya El-Ensar yaşı 60’a dayanmıştı. Bir gün El- Ezher üniversitesinin kapısına gelir. Kapıda bekçi ile karşılaşır.
El- Ensar ile bekçi arasında şöyle bir konuşma cereyan eder.
El-Ensar: "Burayı kim yönetiyor?" der.
Bekçi: “Rektör,” der.
El-Ensar: “Ben Rektör olmak istiyorum. ”
Bekçi alaylı bir tavırla ona:
“Sen de kimsin?
-Hem senin eğitim durumun nedir ki?
-Ve hem de (senin yaşın bitmiş anlamında) Yaşın kaç?” der.
El-Ensar: “Benim adım Ensar,
-Yaşım 60,
-İlkokul mezunuyum” der.
Bekçi alaylı ve küstahça gülebildiği kadar gülerek, El-Ensar’a şunları da söyler:
“Bak ihtiyar! Buraya rektör olabilmek için daha ortaokul, sonra lise, ardından da üniversite okumalısın.
Daha sonra doktora yapıp doçent ve sonra da profesör olmalısın.
Daha sonra bir sürü çalışma yapmalısın ve pek çok başarı göstermelisin ki, buraya rektör olasın!
Ama sen 60 yaşında bir ihtiyarsın. Hem buraya senin gibi kendini bilmez birini de kimse rektör falan etmez.
Değil rektör, hizmetçi bile etmezler.
Ve hem de bu yaştan sonra senin bunları başarman mümkün mü?
Çek git buradan. Bizi rahatsız etme boşu boşuna!..” der.
Ancak hedefini bilen 60 yaşlarındaki El-Ensar, bir yolunu bulup kendini içeri atar ve üniversitenin idare amiri ile görüşür.
Ve uzun uğraşılar neticesinde üniversitede hizmetli olarak göreve başlar.
Bir taraftan hizmetçilik işlerinde çalışırken, diğer taraftan da önce ortaokulu, arkasından liseyi (dışarıdan sınavlara girerek) bitirir.
Ve sonra sınavlara girerek, El-Ezher üniversitesinde (Yani 60 yaşlarında iken kapıcısının içeri almadığı ve kendisinin de zor uğraşılardan sonra hizmetçi olarak çalışmaya başladığı üniversitede) yüksek öğrenimini sürdürmeye hak kazanır.
Bu sıralarda hem okulun hizmetçilik işlerini yapar.
Hem Üniversite ile ilgili eğitimini alır.
Ve hem de hiç boş durmadan bir dizi sosyal etkinliklerde de bulunur.
Ve nihayet üniversite eğitimini de başarı ile bitirir.
Daha sonra yüksek lisans, doktora, doçentlik çalışmalarını da yaparak, 90 yaşlarına geldiğinde profesör olur.
Üniversite heyeti de El-Ensar'ın bu çalışmaları ve başarılarından duyduğu memnuniyetten ötürü onu üniversiteye rektör seçer.
Evet, şimdi (Kapıcının içeri almadığı) Zekeriya el-Ensar’ın kaydına tekrar bakalım:
Adı: Zekeriyya el- Ensar
Yaşı: 90(doksan)
Tahsili: El-Ezher Üniversitesi mezunu
Derecesi: Profesör
Görevi: Rektör
Zekeriya el- Ensar, birkaç sene El- Ezher Üniversitesindeki bu görevini başarı ve titizlikle yaptıktan ve pek çok başarılı öğrenciler de yetiştirdikten sonra görevinden ayrılarak 100 küsur yaşlarında emekli olur!...
120 yaşında da ölür. (Allah rahmet eylesin.)
Onun azim, gayret ve umudu, ona tam 60 yaş kazandırdı! Hem de hayırlı, uğurlu ve bereketli 60 yaş.
Zannediyorum ki, bir insanın layık olduğu şeye, Yüce Allah onu mutlaka ulaştırır. Azim, gayret, çaba ve umut bulunmaz birer nimettir. Bunu kullanmasını bilmek de çok çok önemli. Azim, gayret ve umut mutlaka başarı getirir.
“Zaten Eğer gayret ve azim olmasydı,60 yaşından sonra umudu yeşertebilir miydi?”
Bu sözü iyi anlamak için epey düşünmek lazım!
Anladığımız şudur ki;
“Yani, Allah O’nu layık görmüştür ki, O Allah’ın adaletine güvenmişti de yola koyulmuştu ve Allah’tan arzulama isteğinde bulunmuştu. Allah da O’na bu arzulama isteğini vermiş ve başarılı kılmıştı.
O Allah’tan talepte bulundu, Allah da onun için bu hayrı diledi. Yaşına rağmen planlı, programlı bir azim ve gayret başarı getirdi.
Hayata umutla bakmak, geleceğe umutla yürümek ve bu yürüyüş esnasında bütün umutları yeşertmek ve cennet bahçelerinden bir bahçeye çevirmek adına umut sendedir diyoruz.
“Ey çaresi bulunan durumlar için çaresizliğe düşen biçareler!
Çaresiz olmayın umut sendedir diyoruz, çünkü Üstadımızın deyimiyle “Elde Kur’an gibi bir mu’cize-i bâkî varken, başka burhan aramak aklıma zâid görünür.
Elde Kur’an gibi bir burhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?” sırrınca, üzülmenize gevşemenize gerek yok. Umutların tükendiği bir çağda umutları yeşertecek umutlar sendedir diyoruz. Kalk ve umutları yeşert. Yeşert ki çocuklarımız umutsuz kalmasın, kutsal emanetleri umutla yarınlara taşıyabilsin.
Çaresiz ve umutsuz olmayınız!
Bilin ki tek çare sizsiniz!
Çareler bulup biçare olmaktan kurtulmanın zamanı gelmedi mi?
Çoktandır geçiyor bile. Umutları yeşertmek adına azim ve gayretle Umut sendedir diyoruz.
Kalk ve umutları yeşert...