Bu şehir ki, insanın kahır yükünü çekmiş.
Bu şehir de buğdayı Âdem toprağa ekmiş.
Bu şehirde insanlar aya güneşe tapmış
Bu şehirde krallar kadına kale yapmış.
Bu şehirde İbrahim atılmıştır kaladan
Bu şehir de ateşe nida etmiş Yaradan.
Bu şehir de alevden kırmızı güller betmiş.
Bu şehrin sineği ki, Namrüd’ü helak etmiş.
Bu şehir Halili’dir, bu şehir Eyyub’a yar
Bu şehirde dünyanın en eski mabedi var.
Bu şehirde Cibril’in ayak izleri durur
Bu şehir ki, zamanın kalbine mühür vurur.
Bu şehir dağlarında Şuayip, Musa çoban
Bu şehir Meryem oğlu İsa’dan dua alan.
Bu şehrin ki Allah’a mektup yazmış delisi
Bu şehrin tâ Hicaz’a yemek taşır velisi.
Bu şehir ki, Mekke’den sonraki kutsal belde
Bu şehrin destanını dinlersin türlü dilde.
Bu şehrin taş-toprağı mübarek demiş Üstad
Bu şehirden gayrısı insana verir mi tad?
Bu şehir, ah bu şehir şehirlerin atası
Bu şehri yıkanların yanı yerde yatası.
Bu şehir ki, evladı katili olmuş şehir
Bu şehir ki, mazlumdur gözleri iki nehir.
Bu şehir de buğdayı Âdem toprağa ekmiş.
Bu şehirde insanlar aya güneşe tapmış
Bu şehirde krallar kadına kale yapmış.
Bu şehirde İbrahim atılmıştır kaladan
Bu şehir de ateşe nida etmiş Yaradan.
Bu şehir de alevden kırmızı güller betmiş.
Bu şehrin sineği ki, Namrüd’ü helak etmiş.
Bu şehir Halili’dir, bu şehir Eyyub’a yar
Bu şehirde dünyanın en eski mabedi var.
Bu şehirde Cibril’in ayak izleri durur
Bu şehir ki, zamanın kalbine mühür vurur.
Bu şehir dağlarında Şuayip, Musa çoban
Bu şehir Meryem oğlu İsa’dan dua alan.
Bu şehrin ki Allah’a mektup yazmış delisi
Bu şehrin tâ Hicaz’a yemek taşır velisi.
Bu şehir ki, Mekke’den sonraki kutsal belde
Bu şehrin destanını dinlersin türlü dilde.
Bu şehrin taş-toprağı mübarek demiş Üstad
Bu şehirden gayrısı insana verir mi tad?
Bu şehir, ah bu şehir şehirlerin atası
Bu şehri yıkanların yanı yerde yatası.
Bu şehir ki, evladı katili olmuş şehir
Bu şehir ki, mazlumdur gözleri iki nehir.