Geçtiğimiz günlerde 14 yaşındaki Murat Başak’ın Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine ait bir yüzme havuzunda boğulması gözleri bir kez daha, belediye yüzme havuzlarına çevirdi. Üç gün yoğun bakımda entübe olarak hayata tutunma mücadelesi veren Başak, tüm çabalara rağmen hayatını kaybetti.
Savcılık tarafından soruşturması devam eden olayla ilgili ne Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ne de Şanlıurfa Valiliği tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.
Radyo Urfa’da her hafta canlı yayınlanan Urfa’nın Nabzı Gündem özel programında, yaşanan boğulma vakası ve yüzme havuzlarının durumu ele alındı.
Programda konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Osman Gülebak, yetkililere olayın aydınlatılması çağrısında bulunarak; “Yüzme havuzlarımız çocuklarımıza mezar olmasın” dedi.
"Yüzme havuzlarının şartlara uygun kullanılması için mutlaka ciddi bir denetime tabi tutulmalı"
Belediye yüzme havuzlarının ciddi bir denetime tabi tutulması gerektiğini belirten Gülebak, “Hatırlarsanız daha önce Urfa'da özellikle havuz yetersizliği gündeme geliyordu. Çocuklarımız işte Fırat’ta boğulmasın, kanallarda boğulmasın diye çağrı yapardık. Çünkü Urfa'da her yaz dönemi biliyorsunuz ki onlarca canımızı maalesef havuz yetersizliğinden dolayı kanallarda veya işte kontrolsüzce girilen sularda kaybediyorduk. Sonra belediyenin attığı adımlarla havuzlar yapılınca aslında biraz sevinmiştik. Yani artık havuzlar yapıldı, çocuklarımız boğulmayacak diyorduk ki; bu sefer maalesef bizzat belediyenin kontrolündeki havuzlarda bu şekilde boğulma vakalarının yaşanması aslında bir daha gözleri havuzlara çevirdi. Bundan dolayı yüzme havuzlarının şartlara uygun kullanılması için mutlaka ciddi bir denetime tabi tutulması gerekiyor.” diye konuştu.
“Mevcut havuzların yetersiz ve kontrolsüz”
Mevcut havuzların yetersiz olduğunu dile getiren Gülebak, şöyle devam etti:
“Bizim aldığımız bilgilere göre; özellikle kenar mahallelerdeki havuz açık havuzlarda… Urfa’da biliyorsunuz ciddi bir genç kitle var. Şu an mevcut havuzların yetersiz olduğunu, bundan dolayı da havuzlarda ciddi bir yoğunluk oluştuğunu, bu yoğunluktan dolayı da oradaki cankurtaran olsun, oradaki güvenlik olsun bununla baş edemediklerini görüyoruz. Bundan dolayı da böyle kontrolsüz bir ortamın oluştuğunu hepimiz biliyoruz.”
“Havuzlarımız çocuklarımıza mezar olmasın. Bu konuda gerekli önlemleri alın”
Yüzme havuzlarına cankurtaranlar hakkında da konuşan Gülebak, “Aldığımız bilgilere göre alınan insanlar üç aylık olarak alınıyor. Yani devamlı olarak çalışan insanlar değil. Bunlar sadece üç ay boyunca işte havuzların açıldığı dönemlerde yani yaz döneminde alınıyorlar. Tabii bunlar ne kadar yeterlidirler, kendi işinde ne kadar mahirdirler. Bunlar personel olarak nasıl alınıyor, gerekli sınavlardan geçiriliyorlar mı orasını biz bilmiyoruz. Bu da ister istemez maalesef buna benzer vakaları ortaya çıkarıyor. Bu tür vakaların yaşanmaması için Büyükşehir Belediyesi nezdinde bu havuzlar için bir kurtarma timi oluşturulmalıdır. Ciddi anlamda eğitim almış, ciddi anlamda eğitimden geçmiş. Bu işin ehli olan insanların mutlaka buralarda görevlendirilmesi gerekiyor. Biz buradan şunu söylüyoruz; havuzlarımız çocuklarımıza mezar olmasın. Bu konuda gerekli önlemleri alın.”
“Kimin hatası varsa ortaya çıkarılması lazım”
Olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini vurgulayan Araştırmacı Muhammed Faik Doğan ise şunları söyledi: “Yazıktır daha önce dediğiniz gibi annesi diyor; ‘benim ciğerim yandı başkasının ciğeri yanmasın’. En nihayetinde bir candır yani ona da yazıktır. Onun için bence adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Kimin hatası varsa ortaya çıkarılması lazım. Bir de işin ahiret boyutu var. Belki burada kameralar karartılabilir ama Allah her şeyi görendir. Allah’ın kameraları kimse tarafından sansürlenemez. Allah görüyor, görmektedir. Dolayısıyla elbette ki Mahkeme-i Kübra’da bunun hesabı sorulur. Hatta boynuzsuz koçun boynuzlu olan koçtan hakkı alınır. Allah adildir. Fakat Allah, bu adil sıfatının yeryüzünde de kulları tarafından tecellisini istiyor. Yani bu olayda adaletin yerine gelmesi gerekiyor. Sadece şahıs üzerinde değil genel olarak bunu söylüyoruz.” diye konuştu.