Şanlıurfa İHH öncülüğünde gerçekleştirilen ve birçok STK’nin da destek verdiği basın açıklaması programına halk yoğun katılım gösterdi.
Çeşitli slogan ve tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, Filistin’e dua ve destekte bulunulup, siyonist rejime ise lanetler okundu.
Basın açıklamasını İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla okudu.
"Kahrolsun İsrail" sloganları ile tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, büyük ebatlarda Türkiye ve Filistin bayrakları açıldı.
İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla açıklamasında,

"Katil devleti meşru görürseniz dünyada adaleti öldürürsünüz"
Atilla,

"Kudüs’e yürüyeceğimiz günü bekliyoruz"
Meydanların kalabalıklaşmasıyla saldırıların duracağını ifade eden Atilla, şunları söyledi:
"Filistinliler zulme maruz kalıyor"
Mescid-i Aksa ve Gazze'ye saldırıların artığını kaydeden Atilla,

"Kudüs, doğusuyla batısıyla Müslüman şehridir"
Kudüs günü dolayısıyla saldırıların artacağını ifade eden Atilla,

"Filistin’in tüm noktalarına Müslümanlar olarak sahip çıkmalıyız"
Filistinlilerin her gün evlerinden uzaklaştırılmak istendiğini belirten Acar,

"Bir araya gelin ve İsrail’in planlarını hep beraber bozalım"
Atilla, son olarak şu ifadelere yer verdi:
Çeşitli slogan ve tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, Filistin’e dua ve destekte bulunulup, siyonist rejime ise lanetler okundu.
Basın açıklamasını İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla okudu.
"Kahrolsun İsrail" sloganları ile tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, büyük ebatlarda Türkiye ve Filistin bayrakları açıldı.
İHH Şanlıurfa Temsilcisi Behçet Atilla açıklamasında,
"İşgalci İsrail, geçtiğimiz günlerde Gazze’ye füzelerle saldırı düzenledi. Bu saldırıların sonucunda çoğunluğu çocuklar ve kadınlar olmak üzere 13 Filistinli şehit oldu. Hayatını kaybeden Filistinliler, ablukadan dolayı hayatları boyunca bu işgale maruz kaldılar." ifadelerine yer verdi.

"Katil devleti meşru görürseniz dünyada adaleti öldürürsünüz"
Atilla,
"İsrail'in Filistin üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Sivil insanları çocukları dünyanın gözü önünde öldürendir katil devleti meşru görürseniz, dünyada adaleti öldürürsünüz. Katilin, soykırımcının, çocuk katilinin devleti olamaz. Katil İsrail devletinin saldırıları durması için sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kudüs ve Gazze Müslümanlar olarak kırmızı çizgilerimizdir. Dünyadaki tüm insan hakları ve insani yardım çalışması yapan kurumlarına sesleniyoruz: Ey insani yardım ve insan hakları kurumları; "En iyi insani yardım, zalimlerin zulmüne engel olmaktır.” İsrail bu saldırılarıyla Gazze duyarlılığını azaltmak istiyor. Bizi, ölümlere alıştırmaya çalışıyor. Eğer ölen sayısı az ise kimse sesini çıkartmayacak mı? Buradan tüm Müslümanlara sesleniyoruz. İstanbul’un savunması Gazze’den geçer. İsrail’in masumlara yönelik tehditlerine cevap vermeye devam edelim. İsrail’in saldırıları Gazze’de hayatı durma noktasına getiriyor. İşsizlik yüzde 60, fakirlik yüzde 90’a yaklaşmış durumda. Yüzbinlere insan son yıllardaki saldırılar neticesinde evinden oldu ve akrabalarının yanında yaşıyor. Nüfusun yarısına yakını 18 yaşın altında, bunlardan 300 bin çocuk ya bir yakını ya annesi ya da babası vefat etmiş, öldürülmüş ve psikolojik travma yaşıyor. Halkın yüzde sekseni yurt dışından gelen yardımlarla yaşıyor. Günde en fazla sekiz saat elektrik veriliyor, bazen hiç verilmiyor ve bazen de günde bir saat kadar veriliyor. Çocuklar gözlerini dünyaya açar açmaz işgal ile karşı karşıya kalıyor. Bu duruma sessiz kalmayalım." ifadelerini kullandı.

"Kudüs’e yürüyeceğimiz günü bekliyoruz"
Meydanların kalabalıklaşmasıyla saldırıların duracağını ifade eden Atilla, şunları söyledi:
"BM’nin oradaki çalışmalarını yürüten kuruluşları da ABD yardımları kestiği için yardım etmeyi bıraktı. Kimse olmasa dahi bizler Gazzeli, Filistinli kardeşlerimizin yanında olacağız. Kudüs’e yürüyeceğimiz günü bekliyoruz. Gazze’ye Kara Konvoyu yaptık, Mavi Marmara yolculuğunu yaptık. Şimdi de insanlarımızı bilinçlendireceğiz ve Gazze halkı ile kucaklaşmak için elimizden geleni yapacağız. Biz bu İsrail'i tanıyoruz, kalabalık bu meydanlarda arttıkça İsrail askerleri saldırılarını durdurmak zorunda kalacak. Bu yüzden çağrılara kulak verin, kalabalığı arttırın. İsrail askerlerinin ayaklarına zincir olun, her adımınız İsrail ayağına bir zincir, kelepçe olacaktır. Buna tereddüt etmeyelim. Buna Gazze'de, Mavi Marmara'da şahitlik yaptık. İsrail Mavi Marmara’ya da bir Mayıs sabahı saldırdı. Ama ne oldu? Bizler meydanlara indik, sesimizi yükselttik ve vicdanlarda her gün katil hükmü yiyen İsrail; ilk defa uluslararası hukuk önünde de yargılanmaya mecbur kaldı."
"Filistinliler zulme maruz kalıyor"
Mescid-i Aksa ve Gazze'ye saldırıların artığını kaydeden Atilla,
"Bizler Gazze’nin, Filistin’in yanında oldukça İsrail amaçlarına ulaşamayacak. İsrail elbet bu yaptıklarının hesabını verecek! Geçtiğimiz sene çıkan olaylar da Kudüs günü öncesinde çıkmıştı. Son iki senede dört defa seçime giden İsrail’de son seçimlerden sonra da koalisyon sağlanamadığı için hükümet kurulamaması, Netanyahu’nun hakkında açılan yolsuzluk davalarından yargılanması, radikal sağ grupların İsrail meclisinde temsiliyetlerinin artması, Netanyahu’yu oy potansiyeli olan sağ grupların birleşebilmesi ve koltuklarını sağlama alabilmeleri için daha da sertleşen politikalar üretmeye itti. Hem Mescid-i Aksa’da hem de Gazze’de saldırıların dozajı iyice arttı. Meclise giren radikal sağ grupların da kazandıkları sandalye gereği siyasete yön verme çabaları, başta Mescid-i Aksa olmak üzere güvenlik politikalarını etkiliyor ve Filistinliler zulme maruz kalıyor." diye konuştu.

"Kudüs, doğusuyla batısıyla Müslüman şehridir"
Kudüs günü dolayısıyla saldırıların artacağını ifade eden Atilla,
"Böylesi bir siyasi gerginlik içinde Kudüs Günü kutlamaları, Siyonist cephenin kendini toparlaması ve gündemi değiştirmeleri açısından önemli bir fırsat olarak görüldü. Önümüzdeki hafta Kudüs günü dolayısıyla saldırıların yine artması bekleniyor. Kudüs, doğusuyla batısıyla Müslüman şehridir." dedi.

"Filistin’in tüm noktalarına Müslümanlar olarak sahip çıkmalıyız"
Filistinlilerin her gün evlerinden uzaklaştırılmak istendiğini belirten Acar,
"Filistin’in tüm noktalarına Müslümanlar olarak sahip çıkmalıyız. Tehlikelere karşı teyakkuz ve birlik halinde olmalıyız. İsrail Gazze’ye yaptığı saldırılar ile zihinleri bunlara alıştırmaya çalışıyor. Bu şekilde 48’den bu yana topraklarını genişletmeye çalışıyor. Burada devlet eliyle yürütülen bir süreç var. İçerideki karışıklar büyürse israilin iç bölünmeyi yaşamaya gideceği kadar derin ve kritik bir siyasi süreçleri var. İsrail’in içindeki ayrım önemli oranda büyümüş durumda. İsrail ne zaman siyaseten sıkışsa namlusunu Filistinlilere döndürüyor. Bu hafta Nekbe’nin yıldönümü. Görüyoruz ki, Nekbe geçmişte kalmadı. Filistinliler Nekbeyi ve Nekbe’nin şartlarını her gün yaşamaya devam ediyor. Her gün evlerinden uzaklaştırılmak isteniyor. Her gün mabetlerine saldırı oluyor. Nekbe’ye karşı çıkmalıyız. İsrail’in etnik temizlik ve soykırım politikalarına dur demeliyiz! Nekbe devam ettiği gibi Mavi Marmara ruhu da devam ediyor. Hem de artarak devam ediyor. Bu ruhun yetiştirdiği gençlik bugün bu meydanları dolduruyor." şeklinde konuştu.

"Bir araya gelin ve İsrail’in planlarını hep beraber bozalım"
Atilla, son olarak şu ifadelere yer verdi:
"Buradan kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları, İslam liderleri, vicdan sahiplerine çağrıda bulunuyoruz. Bir araya gelin ve İsrail’in planlarını hep beraber bozalım! Haydi seferber olalım. Teyakkuzda olalım. Meydanlara inelim. Hep beraber İsrail’e ders verelim."